KAAN BEBE ve ÇOCUK GİYİM
 
  ANA SAYFA
  ÜRÜNLERİMİZ
  BİLİNÇLİ ALIŞVERİŞ NASIL YAPILIR
  ÇOCUKLARDA GELİŞİM
  => OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
  => 03 - 06 YAŞ GELİŞİM
  => ANNE VE ÖNEMİ
  => OKUL ÖNCESİ İHTİYAÇLAR
  => ÇOCUKTA CİNSELLİK
  => KARDEŞLİK
  => ÇOCUKTA ALIŞKANLIK
  => DİN VE ÇOCUK
  BILGI YARISMASI
  OYUNLAR
  KONUK DEFTERI
  TOP LIST
  ADRES ve İLETİŞİM

ÇOCUKLAR İNTERNETİ NASIL KULLANMALIDIR

Sevgili Çocuklar;
Internet çok zengin bir bilgi içeriği sunmaktadır. Aşağıdaki önerileri okumak ve uygulamak, İnterneti etkili bir şekilde kullanabilmek için sizlere yardımcı olacaktır.

1 - İnternette sohbet ederken, mesaj panosuna mesaj gönderirken, ya da mektup arkadaşınızla mektuplaşırken, adınız, soyadınız, adresiniz, telefon numaranız gibi kişisel bilgilerinizi ve kredi kartı numaranızı asla vermeyin

2 - Diğer kişilere İnternette kullandığınız adınızı ya da parolanızı söylemeyin

3 - Web sitesinin "Güvenlik Politikası"na bakın ve sitenin sizden istediği bilgileri ne amaçla kullanacağını öğrenin

4 - İnternette ailenizle birlikte gezinin. Eğer ailenizin zamanı uygun değilse, ziyaret ettiğiniz siteleri ailenize söyleyin

5 - Ziyaret ettiğiniz sitenin "Güvenlik Politikası"nı ailenize söyleyin. Böylece siz ve aileniz, sizin hakkınızda istenen bilgilerin, sitede ne amaçla kullanılacağı konusunda bilgi sahibi olacaksınız

6 - Bir aktiviteye ya da oyuna katılabilmeniz için sitenin çok fazla kişisel bilgiye ihtiyacı yoktur. Bu nedenle gereğinden fazla bilgi vermeyin, gerekirse siteyi terk edin

7 - Bazı insanların kötü niyetli olabileceklerini ve çocuk olmadıkları halde çocuk gibi davranabileceklerini unutmayın. Bu nedenle İnternette tanıştığınız kişileri ailenize söyleyin. Ayrıca yeni tanıştığınız kişilerden aldığınız mesajları ailenize gösterin ve onların onayı olmadan bu mesajlara cevap vermeyin

8 - Ailenize sormadan Internet aracılığıyla hiçbir şey satın almayın ve hiçbir koşulda kredi kartı numarası vermeyin

9 - Ailenizle konuşmadan Internet aracılığıyla sorulan sorulara cevap vermeyin. Hiçbir formu doldurmayın ya da hiçbir yarışmaya katılmayın. Ayrıca girdiğiniz sitenin bir güvenlik politikası olup olmadığını kontrol edin ve verdiği bilgilerin başkaları ile paylaşılmayacağı konusunda güvence verip vermediğine bakın. Aksi halde hiçbir şekilde kişisel bilgi vermeyin
10 - İnternette hiçbir tartışmaya ya da kavgaya katılmayın. Eğer biri sizinle tartışmaya ya da kavgaya yeltenirse, ona cevap vermeyin ve ailenizi konudan haberdar edin

11 - Eğer hoşlanmadığınız bir şeye rastlarsanız ya da ailenizin, sizin görmenizden hoşlanmayacağını düşündüğünüz bir şeye rastlarsanız, geri tuşuna basın ya da oturumdan çıkın

12 - Eğer bazı kişilerin çocuklara söylenmemesi gereken bir şey söylediğine rastlarsanız ailenize söyleyin

13 - İnternetle ilgili konular hakkında hiçbir şeyi ailenizden saklamayın

14 - Eğer birisi size resim gönderir, gitmemeniz gereken bir siteyi ziyaret etmenizi önerir ya da uygun olmayan bir dille konuşmayı önerirse, ailenizi durumdan haberdar edin

15 - Eğer birisi yapmamanız gereken bir şeyi yapmanızı isterse, ailenize söyleyin

16 - Ailenizin onayı olmadan internette tanıştığınız hiç kimseyi aramayın

17 - Aileniz yanınızda olmadan ve onaylamadan İnternette tanıştığınız kimseyle buluşmayın

18 - İnternette tanıştığınız kimseye, ailenizin izni olmadan hiçbir şey göndermeyin

19 - Eğer İnternette tanıştığınız birisi size herhangi bir şey gönderirse ailenize söyleyin

20 - İnternette iyi bir dil kullanın ve nazik olun

21 - Sadece şaka yapıyor olsanız bile kimseyi korkutmayın ya da tehdit etmeyin

22 - Ailenizin sizin güvenliğinizi ve sağlığınızı düşündüklerini bilin. Bilgisayar ve Internet konusundaki kurallara uyma konusunda ailenizle işbirliği içinde olun ve Internet yüzünden başınıza ne gelirse gelsin onlara söyleyin...

KAAN BEBE GİYİM



OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
KAAN BEBE üsküdar - istanbul
"% 30 sezon sonu indirimler başladı.Kaan Bebe Üsküdar Kapalı Çarşıda." ...
 

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE TARİHSEL GELİŞİM
Küçük çocukların eğitilmesi düşüncesi M.Ö. 400 yıllara kadar uzanır. 
1782-1852 yılları arasında yaşayan büyük düşünür ve eğitimciler, çocuk eğitimi üzerinde önemle durmuşlar ve günümüze ışık tutan görüşler ortaya koymuşlardır. 1816 yılında 3-6 yaş arasındaki çocuklar için ana okulları açılmıştır.Osmanlı Devleti döneminde ise Sıbyan Mektepleri’nin açıldığı görülmektedir. 1915 yılında “Ana Mektepleri Nizamnamesi”nin yürürlüğe girmesi ile ülkemizde ana okulları açılmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin ilan edildiği tarihte 80 anaokulunda 5.580 çocuk ve 136 öğretmenin mevcut olduğu bilinmektedir. 
1960 yılında okul öncesi eğitim alanında öğretmen yetiştirmek amacıyla Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulunda çocuk gelişimi ve eğitimi bölümü açılmıştır. 
1961 yılında yürürlüğe giren “222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu”nunda okul öncesi eğitim kurumlarına, zorunlu ilköğretim çağına gelmemiş çocukların eğitildiği ve isteğe bağlı bir ilköğretim kurumu olarak yer verilmesinden sonra, okul öncesi eğitimi ile ilgili çalışmalara hız verilmiştir. 1962 yılında “Anaokulları ve Anasınıfları Yönetmeliği” çıkarılmıştır. Bundan sonraki dönemlerde okul öncesi eğitimin önemi ve yaygınlaştırılması Hükümet programlarında, Kalkınma plânlarında, eğitim komisyonlarında ve Millî Eğitim Şûralarında ele alınmıştır. 1973 yılında yürürlüğe giren “1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu”nda Türk Millî Eğitim Sisteminin genel yapısı içinde, okul öncesi eğitime, örgün eğitim sistemi içinde yer verilmiştir. 
Okul öncesi eğitime verilen önem nedeniyle 1992 yılında 3797 Sayılı Kanunla Okul Öncesi Eğitim Genel Müdürlüğü kurulmuştur
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ  
Çocukların zihinsel ve kişilik gelişiminin %70’i 0-6 yaş arasında tamamlanmaktadır.Bu süre içeri  kazanılan davranış biçimleri,tüm yaşam boyunca devam etmektedir. 
Okulöncesi eğitim,tüm Avrupa ülkelerinde,hükümet programları ve yatırımların temel hedeflerini ve odak noktalarını oluşturmaktadır.Ülkemize bakıldığında ise bu konunun üzerinde yeterince durulmadığı ve önlemlerin yetersizliği dikkati çekmektedir.Rakam vermek gerekirse, okulöncesi eğitim oranı Avrupa ülkelerinde (örneğin,Fransa ve İsveç’te) %100’lere varmakta olup,ülkemizde ise ancak %15’tir. Siyasi otoriteler, okul çağı çocuklarımızın sayısal değerini verirken 15 milyon olarak belirtmektedirler.Oysa, eğitim yaşında 4,5milyon 3-6 yaş arası çocuk bulunmaktadır.Bu rakamın 20milyon olarak ifadesi sağlandığında ve Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi içerisinde okulöncesi çağı çocukları için ayrılan pay, okulöncesi çocuk nüfusu oranında arttırıldığında, okulöncesi eğitimin öneminin kavrandığı belli olacaktır.Avrupa Topluluğuna girme çabası içerisinde olduğumuz şu günlerde, çağdaşlığa giden yolun ancak çocukların eğitimi ile sağlanabileceği göz önünde tutulmalı,yatırım hedefleri saptanırken, çocukların eğitim gereksiniminin, doğumdan başlayarak karşılanması gereksinimi öncelikle ele alınmalıdır.Bu hedefe ulaşmak için bir an önce okulöncesi eğitimin önemine ilişkin kampanyalarla,kamuyu bilgilendirmek ve oluşan kamuoyu ile siyasi kararlar alınmasını sağlamak gerekmektedir. 

3-6 yaş arası bilimsel olarak eğitim yaşıdır.Bu yaş gurubundaki tüm çocukların Anayasa’nın 42. Maddesinde belirtilen eğitim hakkından yararlanabilmeleri için okulöncesi eğitim kurumlarının yeterli sayıya çıkarılması konusunda çalışmalar hızlandırılmalı, özel yatırımcılar kredilendirilmeli ve desteklenmelidir.Yapılan araştırmalara göre, okulöncesi eğitim alan çocuklar ilkokulda okuma yazmayı, bu eğitimi almayan çocuklardan %100 daha hızlı öğrenmekte ve bu öğrenme hızı yaşam boyu sürmektedir.Öğrenmenin %80’i okuma yolu ile olduğundan , çocuğun kitapla erken yaşta tanışması onun öğrenme hızını çok etkilemektedir.Burada da okulöncesi eğitimde kitapların önemi açıkça görülmektedir. 

0-6 yaş arasındaki çocuğun eğitiminde en önemli rol ana-babaya düşmektedir. Bu nedenle öncelikle ana-babanın bilinçlendirilmesi çalışmaları önem kazanmaktadır.Ülkemizde okulöncesi eğitim kurumlarının azlığı dikkate alındığında,okul öncesi eğitimi veren kitap,oyuncak ve benzeri materyalin önemi ve bunların kullanımı konusunda velilerin bilgilendirilmesinin zorunluluğu açıkça görülmektedir. 

Toplum olarak, çok sevdiğimiz çocuklarımız ve geleceğimiz için en kalıcı yatırımın eğitim olduğu bilincine vardığımızda, tüm diğer sorunlarımızın kolayca çözümlendiğini göreceğiz.Bunun için 1-7 Eylül tarihleri “Okulöncesi Eğitim Günleri” olarak gelenekselleşecektir. 
KAYNAK: 
http://www.okuloncesiegitim.org/modules/news/article.php?item_id=7 

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN TEMEL  İLKELERİ 

DUYULAR YOLU İLE ÖĞRENME
Herhangi bir sözlü açıklama yolu ile öğrenme oldukça yüksek düzeyde ve güç bir beceridir. Bazı insanlar bunu oldukça zor kazanırlar. Öğrenme biçimleri teorisi, insanların tercih ettikleri farklı öğrenme tarzlarından söz etmektedir.bazıları görerek daha iyi öğrenirken, bazıları işiterek, bazıları da dokunarak, hissederek ve elleyerek öğrenir. Küçük çocuklar ise öğrenme sürecine bütün duygularını katarak öğrenirler. Bu nedenle yalnız sözle verilen bir talimat çocuklar için her zaman öğrenmeyi kolaylaştıran bir yöntem değildir. Çocuk çevresindeki yetişkinlerin tutum ve davranışlarını, olaylar karşısındaki tepkilerini izler ve kendi davranışlarını da bunlara göre oluşturur.Örneğin; Çocuğuna kitap okumanın faydalarından bahseder ve kendimiz hiç kitap okumazsak, çocuk kitap okumanın iyi bir şey olduğunu bilir ama kitap okumaz. Çünkü ailenin sözleri ile davranışları birbirini tutmaz. Bu nedenle çocukla birlikte olan anne, baba ve tüm yetişkinlerin sözleri ile davranışları arasında pekiştirici bir ilişkinin bulunması çok önemlidir. Yaygın bir deyişle söylemek istersek, çocuk yetiştirmekte sözü özü bir olmak çok önemlidir. Kelimeler çocuk için bazen pek anlamlı değildir, ama davranışları bir şekilde gözleyebilir. Eğitimde okul öncesi çocuğa kalıcı ve doğru davranışları kazandırabilmek ana ilke olduğuna göre, tutarlı yetişkinler ve tüm duygulara hitap eden bir eğitim yaklaşımı öğrenmeyi kolay ve kalıcı hale getirebilir.
KENDİ KENDİNE DÜŞÜNME VE ÖĞRENME KONUSUNDA DESTEKLEME 
Bebekler yardımla veya yardımsız olarak öğrenirler. Ancak cesaretlendirilir ve desteklenirse çok daha iyi öğrenebilirler. 21. yüzyılda yaşam boyu eğitim hepimiz için bir gereklilik olacak. Bu nedenle ilk eğitimin amacı, genç insanları olgun, bağımsız ve otonom öğrenmeye hazırlamaktır. Eğer bu özellikler, erken çocuklukta geliştirilmezse giderek artan oranda ulaşılması güç hale gelirler. Çocuğun karşılaştığı problemlere çözümler üretebilmesi için sağlanacak fırsatlar, ona gelecekte de kendi problemlerine değişik çözümler üretebilmesi için yardımcı olur. Örneğin: gece yatarken çocuğa hikaye okursak ve bu hikayenin içinde bir problemle karşılaşırsak, çocuğa çözüm yolları buldurmalıyız. Onun konuşmasını sağlamalıyız ki gelecekte karşılaştığı problemlerine kendisi çözüm üretebilsin.   Bunun yolu da çocuğun  düşünmesini, soru sormasını, düşündüklerini ifade edebilmesini destekleyici ve rahatça cevaplar üretebileceği ortamlar yaratmaktır. 
YETERLİ ZAMAN VE UYGUN ZAMAN AYARLAMA 
Bu prensip bir yönü ile erken çocukluk eğitiminde gerekli desteği sağlayacak çevre ve araç gereç katkısını ifade eder, diğer yönüyle ise haftada 9-10 saatlik kurum merkezli eğitimin çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya yeterli olmayacağını gösterir. “Araştırma sonuçları, düzenli yarım günlük bir eğitimin yeterli, daha azının yetersiz, daha çoğunun da gereksiz olduğunu göstermektedir.”  Ama çocuğun rahatça hareket edebileceği, denemeler yapabileceği, ilgi alanlarını genişleten eğitime, yani zengin, iyi düzenlenmiş mekanlara ihtiyacı vardır. Bu da ona, evde sağlanacak özel bir oda veya hiç değilse rahatça hareket edip oynayacağı ve hatta dağıtabileceği bir bölüm ayırmayı gerektirir. Okul ise her çocuğun çalışabileceği ve keşfedebileceği malzeme ile donatılmış, rahatça hareket edebileceği, güvenli bir fizik mekan demektir. Çocuğun, ilgi duyduğu konuyu derinliğine öğrenebilecek kadar zamanının olması önemlidir. Bunun için de anne baba ve öğretmenlerin çocuğun faaliyetlerine gereksiz müdahaleden kaçınmaları gerekir. Ama zaman zaman yeni öğrenmeler için de uygun değişikliklerin yapılmasına ihtiyaç vardır.











 

 
   
 
 

 
 
 
Bu alanı görüntülemek için flash player yüklemeniz gerekmektedir.

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol